EXCLUSIVE KARADENİZ (3 GECE 4 GÜN)

EXCLUSIVE KARADENİZ (3 GECE 4 GÜN)

Tur Kodu : BKL100

4.250 ₺ 'den başlayan fiyatlar
Zorluk 3 gece 4 gün

Min: 2 Max: 7 Kişi

  • Doğu Karadeniz'in instagramdaki en popüler rotaları
  • Her şey dahil Doğu Karadeniz
  • Manzarası ile nefes kesen Gito, Sal & Pokut Yaylaları
  • Karadeniz'in en yüksek debili şelalesi Palovit
  • Dünyanın en büyük 2. şimşir ormanı
  • Salıncak furyasının başlangıç noktası Gito

Program

Tümünü Gizle

1. Gün TRABZON, MOLLAVEYİS - ÇİNÇİVA YÜRÜYÜŞÜ, ELEVİT YAYLASI, ŞİMŞİR ORMANI

Trabzon Havalimanı’nda saat 1000 'daki buluşmanın ardından aracımızla Fırtına Vadisi’ne doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 1,5 saatlik sahil yolu yolculuğundan sonra vadiye giriş yapacağız. 

Sahil yolundan ayrıldıktan sonra yapacağımız yaklaşık 40 dakikalık yolculuğun ardından yerel yaşama dokunmak için otelimizin bulunduğu Mollaveyis Köyü’ne gidiyoruz. Otelde alacağımız öğle yemeğinin ardından gezimize başlıyoruz.

Mollaveyis Köyü’nden Çinçiva Köyü’ne (Şenyuva) yürüyüş yapacağız. Parkurun tamamı orman içindedir. Etrafımız kestane, ıhlamur ve ladin ağaçlarıyla kaplı olacak. 45 dakikalık bir yürüyüş sonrası Zizna Bölgesi’ne varmış oluyoruz. Buradatarihi konakları ziyaret ediyoruz. Sonrasında Zizna’dan ayrılıp yürüyüşümüze devam edeceğiz. Orman içerisindeki patikalardan Çinçiva Köprüsü’ne kadar yaklaşık 1 saat 15 dakikalık bir yürüyüş daha yaparak günü tamamlıyoruz. Grup halinde tarihi Çinçiva Köprüsü’nde hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra rotamızı 1800 metre yükseklikteki Elevit Yaylası’na çeviriyoruz.

Yörenin en bilinen yaylalarından biri olup aslında köydür. Yani bayağı muhtarı, ihtiyar heyeti falan vardır. Hatta ihtiyarlardan başka kimse yok. Yayla bir zamanlar vartivor festivalleri ile meşhurdu. Şimdi eski heyecan yok ama gezginler tarafında çok bilinen bu yayla hala güzelliğini koruyor. Ahşap evleri, vadi içindeki konumu sizleri etkileyecektir.

Elevit’ten ayrıldıktan sonra otelimize dönüyoruz.

Konaklama Yeri

- Butik Otel

2. Gün VERÇENİK YAYLASI & KAPILI GÖLLER

Kahvaltımızın ardından bölgenin en yüksek 2. dağı olan 3711 metre yüksekliğindeki Verçenik’e doğru yola çıkıyoruz. Fırtına Vadisini oluşturan nehirleri, dereleri kaynağına doğru takip ediyoruz.

Yolun bittiği yere yani Verçenik Yaylası'na kadar araçla gidiyoruz. Buradan sonra yürüyerek devam ediyoruz. Parkur için genel olarak az eğimli diyebiliriz sadece göllerin altına geldiğimizde S’ler çizerek yükselecek olan patika biraz diktir. Kimi zaman çimenlerin üzerinde, kimi zaman kayaların arasındaki patikalardan yürüyüp ufak dereleri geçerek 3711 metre yükseklikteki Verçenik Dağı’nın altında serpiştirilmiş derin mavi renkli 3000 metre yükseklikteki Kapılı Göller’e ulaşıyoruz.

Basamak gibi üst üstte dizilmiş göller ve suya yansıyan dağın görüntüsü fotoğraf severler için bulunmaz bir nimet. Tabi göl deyince o gölde yüzmek de olağan bir davranış. Sonradan pişman olmamak için mayo ve havlunuzu yanınızda bulundurmanızda fayda var. Göl kenarında vereceğimiz molada öğle yemeğimizi de yiyeceğiz. Yemeğin ardından aynı yoldan geri dönüyoruz.

3. Gün POKUT YAYLASI, SAL YAYLASI, HAZİNDAK YAYLASI, PALOVİT ŞELALESİ

Kahvaltının ardından gezimize başlıyoruz. Bugün birbirinden güzel üç yaylayı ziyaret edeceğiz. İlk olarak Pokut ve Sal Yaylası'na gideceğiz.

Hava durumu ve yol koşullara göre uygun araçla çıkacağımız Pokut ve Sal Yaylaları defalarca gazete ve dergilere konu olan, instagram paylaşımlarının vazgeçilmez noktası, 2000 metre yükseklikte muhteşem güzellikte iki yayladır. Tepe üstüne kurulu bu yaylalardaki tüm evlerin tamamen ahşaptır. Bakirliğini korumuş bu iki yaylanın etrafı vahşi bir ormanla çevrili, manzara ise doyulmaz.

Otelden yaklaşık 1 saatlik bir yolculuğun ardından ilk durağımız olan Sal Yaylası’na ulaşıyoruz. Yaylanın ön kısmındaki geniş çimenlik alan ve arkasında dizili yayla evleri farklı bir güzellik sunuyor. Hele Sal’ın üstündeki bankta oturmak, etrafı seyredip temiz havayı ciğerlere çekmek anlatılmaz yaşanır denen deneyimlerden. Sal Yaylası'yla olan birlikteliğimiz bittikten sonra Pokut Yaylası'na geçiyoruz.

İki yayla arasında yapacağımız yarım saatlik düz orman içi yürüyüş güne ayrı bir güzellik katacak. Bu kısa yürüyüşün ardından bu sefer Pokut Yaylası’nın manzarasının keyfini çıkarıyoruz. Bir yandan deniz, bir yandan Kaçkar, şansımız varsa bulut denizi ve bulutlardan başını çıkarmış dağ adacıkları. Etrafı balta girmemiş bir doğal yaşlı orman ile çevrili olan Pokut’a doyamayacaksınız. Pokut'ta manzaraya karşı vereceğimiz molada size sürpriz ikramlarımız olacak. Yaylayı gezip keyfini çıkardıktan sonra Hazindak Yaylası'na doğru yürüyüşe başlıyoruz. 

Hazindak, 4 yaylanın yolunun kesiştiği bir tepe üzerinde kurulmuş küçük sevimli ve oldukça korunmuş bir yayla. 3-3,5 saatlik bir yürüyüşünün ardından yaylaya varıyoruz. Öğle yemeğimizi burada yiyip biraz vakit geçirdikten sonra aracımızla buluşup dönüşe geçiyoruz. Kalan zamana göre yol üstünde uğrayabileceğimiz bir kaç yer daha var. Muhteşem Palovit Şelalesi ise bu yürüyüşü taçlandıracaktır.  15 metre yükseklikteki şelale bölgenin en yüksek değil ama debisi en fazla olan şelalesidir. İsteyenler yoldan aşağıya inip şelalenin dibinde fotoğraf çektirebilir. 

Şelaleden ayrıldıktan sonra maceraya doymanların yardımına ise Tarzanpark yetişecek. Buradaki molamızda isteyenler parktaki aktiviteleri yapabilir. Parktan ayrıldıktan sonra otelimize dönüyoruz.

4. Gün GİTO YAYLASI, GİTO TEPESİ, BADARA MEZRASI, DÖNÜŞ

Turumuzun son gününde bölgenin özgünlüğünü korumuş yaylalarından birine gidecek, zirvesine yürüyüş yapacak sonrasında da komşu Badara Mezrası'nı ziyaret edip dolaşacağız. Ancak yaylalardan önce Fırtına Vadisi'ni geziyoruz.

Eşyalarımızı aracımıza yükleyip otelden ayrıldıktan sonra ilk olarak Zil Kale'ye (Zir Kale) gidiyoruz. 14.yy’a tarihlenen kaleyi gezip fotoğrafladıktan sonra Palovit Şelalesi'ne gidiyoruz. 15 metre yükseklikteki şelalebölgenin en yüksek değil ama debisi en fazla olan şelalesidir. İsteyenler yoldan aşağıya inip şelalenin dibinde fotoğraf çektirebilir. 

Şelaleden ayrıldıktan sonra Şimşir ormanına gideceğiz. Dünyanın en büyük ikinci şimşir ormanı dense de bu konuda kesin bir kanıt yok. Son yıllarda şimşirler hastalandı ve kurudular. Diyeceksiniz ki buraya neden getirdiniz. Kurumuş şimşir ormanının enteresan bir güzelliği var. Tabi ki temennimiz şimşirlerin tekrar canlanması. :( Şimşir Ormanları ziyretimizi tamamladıktan sonra Gito Yaylası'na doğru yola çıkıyoruz.

Yaklaşık 40-50 dakikalık bir yolculukla 2050 metre yükseklikteki Gito Yaylası'na varıyoruz. Fırtına Vadisi'ne hakim bir konumdaki Gito'da; Pokut Yaylası, Çat Köyü, Badara Mezrası, Altıparmak Dağları ve hatta hava berraksa Gürcistan Dağları manzaramızı oluşturacak.

Yaylada ilk olarak öğle yemeğimizi alıyoruz. Yemeğin ardından yürüyüşe geçiyoruz. İlk olarak yaylanın en üstündeki eve kadar 20 dakikalık kısa bir yürüyüş yapıyoruz. Ardından yaylanın üstünde göreceğiniz tepeye bir yürüyüş daha yapacağız. Bu iki yürüyüşü herkes rahatlıkla gerçekleştirebilir. Yaklaşık yarım saat sonra tepeye varmış olacağız. Burada manzara inanılmaz. 360 derecelik bir panaromaya sahip denizi de gören bir nokta. Burada kısa bir mola verip sürpriz ikramlarımızla birlikte manzaranın keyfini çıkardıktan sonra aşağıya iniş başlıyor. Aracımızla Gito Yaylası'ndan Badara Mezrası'na geçiyoruz. Badara Mezrası aslında küçük bir yayla. Önündeki küçük göleti ile güzel de bir fotoğraf veriyor. Badara'da yaptığımız kısa gezintinin ardından Trabzon Havaalanı'na doğru yola çıkıyoruz.


Kalan zamana göre yolda Rize Bezi Atölyesi ve Sürmene Bıçağı satış noktalarına uğrayacağız. Saat 16:45-17:00 civarı Trabzon Havaalanı'na ulaşıyoruz. Maalesef tur bitti veda zamanı.

Bir başka Bukla Tur gezisinde buluşmak üzere iyi yolculuklar.