LAZ ALPLERİ

LAZ ALPLERİ

Tur Kodu : BKL33

2.750 ₺ 'den başlayan fiyatlar
Zorluk 6 gece 7 gün

Min: 7 Max: 10 Kişi

  • Gerçek yayla yaşamı deneyimi
  • Bal ormanlarıyla ünlü Maselevat Vadisi
  • İlk ve son gün dışında araç yok
  • Özgünlüğünü korumuş yaylalar
  • Göller ve şelaleler
  • Altıparmak Dağı ve manzarası
  • Kolay ve orta seviyeli yürüyüşler
  • 3 gün dağ oteli 3 gün yayla evi konaklama

Program

Tümünü Gizle

1. Gün TRABZON, ÇAMLIHEMŞİN, MASELAVAT VADİSİ, KOMATİ YAYLASI

Trabzon Havalimanı’nda saat 10:00’daki buluşmanın ardından aracımızla Rize Çamlıhemşin‘e doğru hareket ediyoruz. Saat 12.00 civarında Çamlıhemşin'e varıyoruz. Öğle yemeğimizi burada alacağız. Burada yemek yerken herkes birbiriyle tanışıyor.

Yemekten sonra son alışverişlerimiz yapıyoruz. Bir hafta boyunca bir daha market, bakkal yüzü görmeyeceksiniz ona göre alışveriş yapın. Alışveriş yaparken de yaylalardaki çocukları unutmayın, ufak tefek hediyeler almanız onları çok sevindirecektir.

Alışverişimizi tamamladıktan sonra bizi ilk konaklama yerimiz olan Komati Yaylası’na doğru yaklaşık iki buçuk saat sürecek olan yolculuğumuza başlıyoruz.

Eğer hava açıksa yolda Tatskeri Yaylası‘na (1900 m.) uğrayacağız. Buraya uğramamızın sebebi eğer hava açıksa tüm sahil şeridi, Pokut Yaylası, Hazindak Yaylası, Gito Yaylası ve Kaçkarları gören bir mevkide olması. Yani hava açık olsun diye dua edin.

Yolculuğumuz Maselavat Vadisi‘ni geçerek devam ediyor. Bu vadide klasik Karadeniz yerleşimine şahit olacağız. Dik yamaçların kenarına kurulmuş ahşap evler vadiyi süslüyor. Yol boyunca göreceğiniz anıt ağaçlar ise cabası, her biri bulutlara değme çabasındaki bu ağaçlar yörenin bilinmeyen bir yüzünü bize sergiliyor. 

Komati Yaylası’na yaklaştığımız habercisi ise yol kenarında gürül gürül akan Çetekalevi Şelalesi. Şelale oldukça yüksek ve fotoğraf için çok uygun. Kısa bir fotoğraf molasının ardından yola devam ediyoruz. Yaylaya çok yaklaştığımızda ise petek evleri göreceğiz. Bunlar arı kovanı aslında ama bildiğiniz ev gibi yapılmış. Ayılar peteklere zarar vermesin diye yapılmış olan bu evlerin içinde bir sürü kovan bulunmaktadır.

Geze geze yaptığımız bu yolculuğun sonunda  Komati Yaylası’na varıyoruz. Yayla 1484 metre yükseklikte ve çok iyi korunmuş. Ahşap dışında bir yapıya izin vermiyorlar. İki gece konaklayacağımız ahşap pansiyonumuza yerleştikten sonra yaylayı dolaşabilirsiniz. Kaldığımız pansiyonda yemekleri erkekler yapıyor, lezzet ise garanti. 

--------------------------------------------------------------------------------------

İpucu: Karadeniz insanı sert mizaçlı ama sıcakkanlıdır, muhabbeti sever, çekinmeyin.

Önemli: Tur boyunca her gün telefon ile konuşabileceksiniz ama yürüyüş sırasında belirli yerlerde. Konakladığımız yerlerde telefon çekmez.

Not: Turun en önemli özelliği yürüyüşlerin saat 15.00 civarında bitiyor olması. Dinlenmek, fotoğraf çekmek ve muhabbet etmek için bol bol vaktiniz olacak.

2. Gün EĞRİSU YAYLASI, GOLAZENA, KÖPRÜLÜ ŞELALE

Bugünkü yürüyüşümüz kahvaltının ardından pansiyondan başlayacak.

Hedefimiz 2080 metre yükseklikteki Eğrisu Yaylası. Yaylaya yürüyüşümüz iki buçuk saat sürecek. Yürüyüş parkuru çok güzel ne çok dik ne de dümdüz. Çıkarken vadinin sağ tarafındaki patikayı takip ediyoruz. İlk başlarda orman içinde ve kenarında yürürken yükseldikçe orman kayboluyor. Yayladaki evlerin mimarisi taş veya ahşap taş karışıktır. Evler kışın çığdan zarar görmesin diye oldukça alçaktır. Çatı baş hizanızdadır o kadar alçak yani. Altıparmak Dağları'nı gören bir konumdadır ve diğer tüm Karadeniz Yaylaları gibi yanından dere akar. Yaylanın sol tarafındaki yamaçta Golezana Yaylası vardır. Bu iki yayla kavgalı ve kavgaları taaaa Osmanlı zamanından beri devam ediyor. Mevzu yol davası, gerisini rehberiniz orada anlatır. :)

Yaylada verilen öğle yemeği ve fotoğraf için verilen serbest zamanının ardından Komati Yaylası'na geri dönüyoruz. Dönüşü vadinin diğer tarafındaki toprak yoldan yapıyoruz. Yolda çıkarken derenin karşısından gördüğümüz Köprülü Şelale'de serinleme fırsatınız olacak. Yani mayo, şort ve havlunuzu yanınızda taşıyın. Sonra rehberin şortuna sulanmayın. :)

Şelaleden sonra yaylaya gelmeden hemen önce dereye girmek için çok uygun bir yer daha var. Burada dereye girenler soğuk suyun ve derenin jakuzi etkisinin günün tüm yorgunluğunu aldığını görecekler. Girmeyenler de bir işe yarıyor canım, fotoğrafımızı çekiyorlar.

Akşam yemekten sonra eğer yaylada tulumcu varsa bir horon vururuz artık.

3. Gün NOZONA, DİDİNGOLA (BÜYÜK YAYLA)

Bugün kahvaltıdan sonra Komati'den ayrılıyoruz. Hedefimiz Didingola yani Büyük Yayla. Komati'den ayrılmadan önce eşyalarımızı araca yükleyip Didingola’ya gönderiyoruz. Bugünkü yürüyüşü yapmak istemeyenler bu araçla yaylaya gidebilirler ama pek tavsiye etmeyiz:)

İlk durağımız olan Nozona Yaylası'na çıkışımız yaklaşık 1 saat 45 dakika sürecek. Nozona, Ermenice mola yeri demek ve 2004 metre yükseklikte bulunmaktadır. Bilmeyenler için söyleyelim bu bölgede Ermeniler de yaşıyordu (ki hala yaşayanlar vardır) bu nedenle bazı isimler Ermenicedir.

Yaylaya keyifli bir patikadan çıkacağız. Bazı yerleri dik ama mola verilecek düzlükleri de var. Mevsime göre böğürtlen, dağ çileği, yaban mersini yiye yiye çıkın işte, kovalayan yok.

Nozona telefonun çektiği bir yer olduğu için yarım saat kadar burada kalıyoruz. Daha sonra Didingola’ya (Büyük Yayla) doğru yolumuza devam ediyoruz. İki saatlik yürüyüşün ardından Büyük Yayla'ya varıyoruz. Patika çok eğimli değil rahatlıkla durmadan yürüyebilirsiniz. En  sonunda yaylaya geldik. Burası adı gibi büyük bir yayla ve 2400 metre yükseklikte. Yaylacılığın ve hayvancılığın aktif olarak sürdüğü ender yaylalardan biri. Hemen karşınızda yükselen Altıparmak Dağı ise bakmaya doyamayacağınız manzarası.

Yaylada 100 kadar ev var, hepsi ahşap veya ahşap taş karışımı. Burada iki katlı ahşap evler de var. Bizim kalacağımız yayla evi de iki katlı. Yedi odalı, iki banyo tuvaletli, mutfaklı, temiz, şirin, muhabbeti kamçılayan bir ev. Yaylada akşam jeneratör çalıştırıyorlar, yani elektriğimiz de var. Pilleri, telefonu şarj edebileceksiniz. Eve ilk girenin işi ocağı yakmak veya yanan kuzinenin üzerine suyu koymak. Odalara yerleşmeden önce güzel bir yemek yiyeceğiz, çaysız olmaz.

Odalara yerleştikten sonra sizi yaylaya salıyoruz. Evet, yanlış okumuyorsunuz, bu turun en önemli amaçlarından biri sizleri yayla insanları ile tanıştırıp, kaynaştırmak. Bunu başarıyoruz ki eve dönmeyenler oluyor, akşam çıkıp evlerden topluyoruz bazılarını. Bir bakmışsın biri yemeğe oturmuş, biri keçi sağıyor, diğeri küçük bir kızın saçını örüyor, öbürü yaylanın yaşlılarını bulmuş (bunu kaçırmayın) patlamış mısır yapmışlar ülke meselelerini konuşuyorlar. Çok güzel, kendinizi çok iyi hissedeceksiniz burada, çok iyi.

--------------------------------------------------------------------------------------

İpucu: Yayla insanına aldığınız herhangi bir şey için (ekmek verirler, kaymak verirler) para teklif etmeyin kabul etmezler, bozulurlar. İsteyenler burada peynir satın alabilecek o başka.

Önemli: Üç gün boyunca kalacağımız evde işler ortak yürütülür, yemek ve bulaşık her şeyi ortak yaparız. Tıpkı orada yaşayan aileler gibi. Etliye sütlüye karışmak istemeyeni de dışlamayız (hiç rastlamadık ama), canı sağ olsun. Yemekler kim yaparsa yapsın çok güzel oluyor. Sütten tatlı yapacaklar önceden rehbere bilgi versin ki malzeme alabilelim.

Not: Keçi sütü sağmak enteresan bir deneyim ve sanıldığından daha kolay. Bu deneyimi yaşamak isteyenler Didingola'da kaldığımız sürece sabah saat 05.00'te ve akşam saat 18.00'de sütlerini sağabilir.
 

Konaklama Yeri

- Yayla Evi

4. Gün LELVAN GÖLLERİ

Müthiş bir yayla kahvaltısının ardından saat 09.00 civarında Lelvani Göller Bölgesi'ni içeren yürüyüşümüz başlayacak. Toplam yürüyüş süremiz dört saat civarında.

nce kaldığımız evin karşı yamacındaki patikadan yükselmeye başlıyoruz. Yarım saatlik yürüyüşün sonunda sahili gören balkona ulaşıyoruz. Burası aynı zamanda telefonun bugün çektiği nokta. 15 dakikalık molanın ardından karşımızda gözüken Lelvan Geçidi'ne doğru yürüyüşe devam ediyoruz. Patika sonlara doğru biraz dikleşiyor ama çok uzun değil.

Geçide vardığımızda kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Bu arada hatırlatmadan geçmeyelim makinanızın pili her zaman dolu ve yanınızda yedek kart olsun. Çünkü eliniz parmağınız hep deklanşörde olacak. Geçitten aşağıya öğle yemeği molası vereceğimiz ve yüzeceğimiz (evet yine mayo havlu taşıyın) 2600 metre yükseklikteki Lelvan Gölü'ne doğru iniyoruz. Yarım saatlik yürüyüşün ardından gölün kenarındayız. Buradan Golazena Yaylası gözüküyor.

Yüzme ve yemek molasından sonra geçide geri dönüyoruz. Çıkış 45 dakika sürüyor. Geçide geldikten sonra etrafı daha iyi görmek için 20 dakikalık yürüyüşle üstünde olduğumuz tepenin zirvesine çıkıyoruz. İşte burası uçma hissini yaşayabileceğiniz bir yer. Sağ tarafınızda Altıparmak Dağı, Kemerli Kaçkar Dağı, yine sağınızda Ambar Gölü, karşınızda Çifte Göller, altınızda Eğrisu Gölü daha ne ister ki insan.

Dönüşümüz çıktığımız yolun karşısından olacak, burada belirli bir patika izlemiyoruz, zamana bağlı olarak fotoğraf çeke çeke iniyoruz. Balkonda son telefon molasını verip yaylaya dönüyoruz.
Yaylayı gördükten sonra sizleri serbest bırakıyoruz. Eve ilk varan kuzineyi yakıp, çay suyunu koyar. Çayları yudumladıktan sonra yayladaki çocukların oyun oynadığı ve yaylacılar ortak aktivitelerini (horon vb.) çimenliğe gidip yayılıyoruz. Çimenliğin ortasından akan dereye ayaklarımızı sokup günün yorgunluğunu gideriyoruz.
Akşam bize hoş geldin demek için bir organizasyon yaparlarsa şaşırmayın, katılın. Aaaal oynaaa!! :)

Konaklama Yeri

- Yayla Evi

5. Gün ÇATALKAYA, KOÇ DÜZÜ, CENNET CEHENNEM

Yine çok keyif alacağınıza emin olduğumuz bir güne başlıyoruz.

Kahvaltının ardından saat 09.00 civarı yürüyüşe başlıyoruz. Bugün turun en kolay yürüyüşünün olduğu gün. Toplamda dört saat yürüyeceğiz ve isteyenlerin çıktığı Cennet Cehennem Zirvesi (Bu adı biz koyduk! boşuna araştırmayın) hariç neredeyse dümdüz. Yürüyüş tamamen patikada geçiyor, yürüyüşün başlarında yaylanın mezarlığından geçiyoruz ve evet yine mezarımın böyle bir yerde olmasını isterim sonra muhabbeti dönecek. 20 dakika sonra Çatalkaya'ya varıyoruz.

Bu kaya görebileceğiniz en fotojenik kayalardan biri. Adını çatala benzediği için almış. Belli bir noktaya kadar üstüne çıkabiliyorsunuz. Burada fotoğraf çektirmeden geçmeyin. Yaklaşık 15 dakika sonra telefon çeken noktaya varıyoruz. Yine bir 10 dakika telefon molası veriliyor. 45 dakika sonra Didingola gibi 2400 metre yükseklikteki Koç Düzü Yaylası'na varıyoruz.

Yaylanın hemen girişinde Koç Düzü Gölü veya Adalı Göl denen göl var. Yaniii artık biliyor olmanız lazım mayo ve havlu çantada. Göl kenarında biraz mola verdikten sonra öğle yemeğimizi hava durumuna göre ateşte sucuk veya kumanya şeklinde alıyoruz.

Yemeğin ardından isteyenlerle (hava kapalı ise çıkılmaz) Cennet Cehennem'e çıkıyoruz. Burası tüm yaylayı, gölü, ilk gün çıktığımız yolu gören bir tepe. Neden Cennet Cehennem dediğimize gelince; bu tepenin yaylaya bakan tarafı cennet gibi (cennete daha gitmediğimizden tam olarak emin değiliz tabi) yayla, göl çok güzel bir manzarası var. Tepenin arka tarafı ise heyelan nedeni ile çok dik bir hale gelmiş ve tamamen toprak, böyle bakan korkuyor. Bu nedenle bu tarafa da cehennem (bundan da tam olarak emin değiliz) diyoruz. Cennet mi cehennem mi bilemeyiz ama fotoğraf için muhteşem bir yer.

Sonra yaylaya dönüş başlıyor, saat 15.00 civarı yayladayız. Bugün isteyenlerle (ki şimdiye kadar isteyen çıkmadı) yaylanın arka tarafındaki Kuru Göl'e çıkılabilir. Gidiş-dönüş iki saat deniyor ama değişebilir tabi.

Konaklama Yeri

- Yayla Evi

6. Gün BALIKLIGÖL, KAÇKAR GÖLÜ, ALTIPARMAK DAĞI, AVUSOR YAYLASI, AYDER YAYLASI veya MOLLAVEYİS KÖYÜ

Bugün Didingola’dan ayrılma vakti. Sabah erken saatte yola çıkmadan önce yayladakilerle vedalaşıyoruz. Kiminiz hüzünlenecek, kiminiz ağlayacak, kiminiz de fotoğrafları göndermek için adres toplayacak. Ama eminiz ki hepinizin kalbi orada kalacak.

Çantalarımızı Ayder’e gidecek araca yükledikten sonra arkamızda Didingola manzarası ile yürüyüşe başlıyoruz. İlk başta çok eğimli olmayan patika göle yaklaştıkça dikleşiyor ama S’ler çizen patika sayesinde çok zorlanmadan 2760 metre yükseklikteki Kaçkar Gölü’ne varıyoruz. Gölle bağlantılı olan ve içinde alabalık yaşayan Balıklı Göl‘ün yanından geçiyoruz ve tabi göl varsa mayo ve havlu da var hatırlatmamıza gerek yok.

Göl kenarında yarım saatlik yüzme ve fotoğraf molasından sonra Altıparmak Dağı’na giden geçide doğru çıkıyoruz. Şimdi burada önemli bir nokta var. Diğer tarafa üç farklı geçitten geçilebiliyor.

  • İlki hemen gölün üstünde, kısa ama dik ve zor,
  • İkincisi biraz solda, hem uzunluk hem diklik orta,
  • Üçüncüsü en solda, uzun ama kolay. Grubun durumuna ve isteğine göre rehberiniz birisini seçecektir.

Hangi geçit olduğu fark etmez, geçidin üstüne çıktığınızda tam karşınızda 3562 metre yükseklikteki Altıparmak Dağı ile yüzleşeceksiniz. Bir dağı net ve tam böyle karşıdan görmek çok ilginç bir duygu. Burada uzun bir fotoğraf molası verdikten sonra vadinin aşağısına doğru inip 15 dakika süren Avusor Geçidi'ni çıkıyoruz.

Bundan sonra yokuş aşağı patikayı takip ederek 1,5 saat sonra yürüyüşümüzün sonuna 2400 metre yükseklikteki lazların yaşadığı Avusor Yaylası’na varıyoruz. Öğle yemeğimizi yedikten sonra yemekten sonra aracımızla yapacağımız 1 saatlik yolculukla Ayder’e varıyoruz ve otelimize yerleşiyoruz. (Ayder otellerdeki yoğunluğa göre bu turun konaklaması Mollaveyis Köyü’nde de gerçekleştirilebilir.)
Akşam sıkı bir horona hazırlıklı olun. Yorgun olacağınızı zannediyorsunuz ama değilsiniz 

Konaklama Yeri

- Butik Otel

7. Gün KUNTZ YAYLASI YÜRÜYÜŞÜ veya MOLLAVEYİS-ÇİNÇİVA KÖYÜ YÜRÜYÜŞÜ, DÖNÜŞ

Bugünkü gezimiz bir gün önce konaklanan yere göre değişiklik göstermektedir.
-------------------------------------------------------------
6. Günkü konaklama AYDER YAYLASI'nda olursa: 

Kahvaltının ardından turumuzun son yürüyüşünü yapmak için Kuntz Yaylası'na gidiyoruz. 

Buradaki yürüyüşümüz orman içi patika izlenerek yapılıyor. Karadenizde orman içi patikaların çoğu kullanılmadığı için kapanmıştır. Bu nedenle çam ağaçları arasında yapılacak bu yürüyüş bize göre bulunmaz fırsat. Yürüyüşümüz otelde bitiyor.

Otele döndükten sonra eşyalarımızı toplayıp aracımıza yerleştiriyoruz ve Trabzon Havaalanı’na doğru yola çıkıyoruz. Kalan zamana göre yolda Rize Bezi Atölyesi ve Sürmene Bıçağı satış noktalarına uğrayacağız. Saat 16:45-17:00 civarı Trabzon Havaalanı'na ulaşıyoruz. Maalesef tur bitti veda zamanı.

Bir başka Bukla Tur gezisinde buluşmak üzere iyi yolculuklar.

Yürüyüş: 1,5-2 saat
Zorluk Derecesi: Kolay

6. Günkü konaklama FIRTINA VADİSİ'nde olursa: 

Kahvaltının ardından Mollaveyis Köyü'nden Çinçiva Köyü’ne (Şenyuva) yürüyüş yapacağız.

Parkurun tamamı orman içindedir. Etrafımız kestane, ıhlamur ve ladin ağaçlarıyla kaplı olacak. 45 dakikalık bir yürüyüş sonrası Zizna Bölgesi’ne varmış oluyoruz.

Ardından buradaki tarihi konakları ziyaret ediyoruz. Sonrasında Zizna’dan ayrılıp yürüyüşümüze devam edeceğiz. Orman içerisindeki patikalardan Çinçiva Köprüsü’ne kadar yaklaşık 1 saat 15 dakikalık bir yürüyüş daha yaparak yürüyüşümüzü tamamlıyoruz. Grup halinde tarihi Çinçiva Köprüsü’nde hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra otelimize dönüyoruz.

Otele döndükten sonra eşyalarımızı toplayıp aracımıza yerleştiriyoruz ve Trabzon Havaalanı’na doğru yola çıkıyoruz. Kalan zamana göre yolda Rize Bezi Atölyesi ve Sürmene Bıçağı satış noktalarına uğrayacağız. Saat 16:45-17:00 civarı Trabzon Havaalanı'na ulaşıyoruz. Maalesef tur bitti veda zamanı.

Bir başka Bukla Tur gezisinde buluşmak üzere iyi yolculuklar.

Konaklama Yeri

- Konaklama yok